13.05.08 14 MAYIS ECZACILIK GÜNÜ

Sayı: 2008 / 412                                                         Trabzon, 13.05.2008

 

         Değerli Basın Mensupları,  

        169. yılında 14 Mayıs Eczacılık günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlediğimiz Basın Toplantısı’na hoşgeldiniz. Her 14 Mayıs’ta sözlerimizi ”Ülkemiz ve mesleğimiz için daha iyi bir gelecek” dileği ile sonlandırıyoruz. Ancak ne acıdır ki, her gelen gün ve yıl bir öncekini aratır bir görüntü sergiliyor.

         Önceliğimiz kesinlikle demokrasi ve hukukun üstünlüğüdür!

Hepimizin demokrasiden, laiklikten, hukukun üstünlüğünden, sosyal devlet anlayışından hareketle ve hoşgörünün hâkim kılındığı bir ülke ve siyaset anlayışı beklediğimiz bir süreçte, bu değerlerin örselendiğini ve yok edilmeye çalışıldığını üzülerek izliyoruz. Devletin demokratik tepkilerini  sergileyen kendi insanına, meslek örgütlerimize uyguladığı orantılı ! güç gösterisi de demokrasiyi içselleştiremediğimizin açıkça ifadesidir. Endişemiz hukuk devleti yerine, polis devleti anlayışının hâkim kılınmaya çalışılması ve asıl amacı güçsüzü korumak olan yasaların güçsüz halk kitlelerini sindirerek zengin ve güçlüler için bir koruyucu kalkan olarak kullanılmasıdır.

        Sosyal Güvenlik Yasası temel bir hak olan “sağlık hakkını” geriletmektedir. !

        Milyonlarca insanın yoksulluk ve açlık sınırında yaşadığı, çalışanların zaruri ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı bir dönemde kalem oynatılarak akşamdan sabaha milli gelir artışından söz edilmesi en azından ülke insanına saygısızlıktır. Emek yoğun çalışan insanlar her gün hak kaybına uğrarken gelirlerini katmerli olarak arttıranlar da yok değil. Basın, yayın organları sayesinde her gün manşetlerde deşifre edilen bu yüzsüzler devlet ya da siyaset desteği ile devlet malını gasp ederken asgari ücretle geçinme mucizesini sürdüren geniş halk kitlelerine yeni vergiler yüklenmesi izahı mümkün olmayan ama yaşanan bir gerçektir. En son örneği de, Genel Sağlık Sigortası Yasasıdır.

 

       Toplumumuzun tüm kesimlerinin karşı duruşuna ve tepkilerine rağmen alelacele meclisten geçirilmiş ve Ülkenin yaşadığı ”savaş hali” sürecinde tank ve top seslerinin gölgesinde de onay makamınca da gereği !  yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nce daha önce iptal gerekçesi olan ya da mevcut siyasilerin beş yıl önce karşı olmak için yollara döküldüğü birçok “dayatma” bu yasa ile yürürlüğe girecektir. Emeklilik ve sosyal haklardaki gerilemeler yanında ilaç ve sağlık hizmetine ulaşımda da ciddi hak kayıplarının ortaya çıkacağı aşikârdır.

 

      Sağlık hizmetleri serbest piyasa ekonomisine kurban edilemez !

     Sağlık sistemini özelleştirerek insan sağlığını kazanç kapısı olarak gören, yoksul vatandaşının olmayan gelirinden ilave prim almayı hesap eden saygıdeğer! Bakan ve Milletvekilleri kendi sağlıklarını önceleyerek gazi ! statüsü ile katılım paysız tedaviye müstahak oldular. Vakıflar Yasası görüşmelerinde gece yarısı emekli maaşlarına da 1.500,00 YTL gibi minnacık bir zam yaptılar ancak toplumsal tepkiler sonrası bu çirkinliğe son vermek zorunda kaldılar. Böylesi utanılacak uygulamalar   “bu kadarı da ancak Türkiye’de” olur diyenleri haklı çıkaracak boyutlara varmıştır.

      Ülkenin Stratejik değerleri küresel güçlere peşkeş  çekiliyor !

Pdf Aktar