24.12.2011 TARİHLİ BASIN AÇIKLAMASI
Değerli Basın Mensupları,
Sağlık alanında hayata geçirilen, artık yaşamımızın bir parçası haline gelen ve yenilik adı altında bizlere dayatılan tek taraflı uygulamalar, 2 Kasım 2011 tarihinde yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği ve 5 Kasım 2011 tarihinde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile farklı bir kimliğe bürünmüş ve sağlıkta yıkım sırasının vatandaşa geldiğini açıkça ortaya koymuştur. Sorun artık ilaç ve eczacılık alanında faaliyet gösteren paydaşların sorunu olmaktan çıkmış vatandaşlarımızın sağlığını tehdit eder boyutlara gelmiştir.
Bizim yıllardır ısrarla aksini savunmamıza rağmen bu zamana kadar hükümet, ilaç firmaları ve eczacılar arasında yaşandığı düşünülen kaos ortamı, artık vatandaşımızın sağlığını etkilemekte ve insanlarımız ilaca erişememektedir.
14 -15 Ocaklarda, 4 Aralıklarda ortaya koyduğumuz eylemlerde de defalarca vurgulamaya çalıştığımız gibi bizim mücadelemizin ana ekseni meslektaşlarımız olduğu kadar, bu ülkede bir gün ilaca ulaşımda sorun yaşayacağını düşündüğümüz vatandaşlarımız da olmuştur. Çünkü, “Halk Sağlığını Koruma” eczacılık meslek örgütüne yasa ile verilmiş bir yükümlülüktür.
Bundan 7 yıl önce halkımız ilaçlarını sadece katkı payı ödeyerek almakta iken, bugün ortaya çıkan tabloda vatandaşlarımız 70 kuruş ile başlayan, bugün itibariyle kamu hastanelerinde “8” TL’ye, özel hastanelerde ise “15” TL’ye ulaşan muayene ücretlerini ödeme zorunluluğunda bırakılmıştır. Bu kadarı yetmezmiş gibi; yeni kanun tasarısında Sosyal Güvenlik Kurumu muayene ücretlerini 10 katına kadar çıkarmaya yetkili kılınıyor. Tasarıda yer alan bir başka maddeye göre artık vatandaşlarımız reçeteye yazılı ilaç başına da para ödeyeceklerdir. Hastanelerde yapılan tetkikler için alınan fark ücretleri de makul sınırları çoktan aşmıştır.
Vatandaşlarımız raporlu veya raporsuz fark etmeden neredeyse aldıkları her ilaç için fiyat farkı ödemek zorunda kalmaktadır. Hastalarımız, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren aile hekimlerinin reçete ettiği ilaçlar için de ayrıca ücret ödemek zorunda kalacaklardır. Ayrıca, yılbaşından sonra muayene olabilmek için telefon ile randevu almak gerekecek ve bu servis için de hastalarımızdan her randevu için 4 TL ücret alınacaktır.
Bu kaotik ortamda, biz eczacılar, çalışmayan Medula Sistemi, ilaç fiyat farkı, muayene ücreti, reçete ücreti tahsili gibi sorunlardan dolayı, asıl işimiz olan ilaç danışmanlığını veremez duruma gelmiş bulunmaktayız.
Kamu, geçen 5 yıl boyunca eczacıdan alabileceği her şeyi almış ve artık sıra vatandaşa gelmiştir. Geçim kaynakları olan eczanelerini kaybetme noktasına gelen biz eczacılar bugün itibariyle sıranın vatandaşlarımıza gelmiş olduğunu görmekten büyük üzüntü duymaktayız.
Hepimiz aynı gemideyiz, bizim sonumuz birilerinin başlangıcı olmamalıdır, olmayacaktır. Bugünlerde ilaca ulaşım açısından yaşanan sorunların, bundan sonra yaşanacakların sadece bir başlangıcı olduğu açıkça ortadadır.
Bugün itibariyle kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan 341 kalem ilaca vatandaşımızın ulaşmakta yaşadığı sıkıntı hepimiz için ürkütücü bir işaret niteliği taşımaktadır. Geçici, anlık çözümler bu büyük sorunun ortadan kalkmasını değil sadece bir süre için ertelenmesini sağlayabilir.
Hükümetin, global bütçe eksenine yerleştirdiği sağlıktan tasarruf felsefesi değişmediği sürece, önümüzdeki günlerde bu tip sorunlar artarak devam edecektir.
Tasarruf, kesinti, masraf gibi ifadelerin sağlıkla beraber kullanımı belirli bir zamandan sonra insan sağlığına zarar verecek düzeylere gelmektedir.
Beklentimiz, halkımızın sesimizi duyması, ülkemiz, ülke insanımızın sağlığı ve çocuklarımızın geleceği noktasında verdiğimiz mücadelemizde bizlere destek olmasıdır.
18. Bölge Trabzon Eczacı Odası
Yönetim Kurulu Adına
Ecz. Sabih Tekin ÇAĞLAR
Başkan