29.11.2013 BAŞLARKEN...

BAŞLARKEN…
Geçmişi başarılarla dolu olan Odamızın seçimli olağan kongrelerinden bir tanesini daha geride bıraktık. Önümüzdeki iki yıllık süreçte Odamız için görev alacak arkadaşları, siz saygıdeğer meslektaşlarımız sayesinde belirledik. Özgür iradesini genel kurulumuzda sandığa yansıtan herkese en içten teşekkürlerimizi  sunuyoruz. Seçim sürecinde de söylediğimiz gibi, bu yarışın kazananı kaybedeni olmayacaktır. Görev alan tüm arkadaşlarımla meslek örgütümüzü daha iyi yerlere getirmenin gayretinde ve bilincinde olacağız. Bunun için maddi ve manevi her türlü bedeli ödemeye hazırız. Çünkü bizler biliyoruz ki; idealist yönetici bedel ödemeyi göze alan yöneticidir.
Göreve geldiğimiz ilk günden beri gündemi çok yoğun olan bir çalışma trafiğinin içine girdik ve bu yoğunluk halen devam etmektedir. Teşekkür yazımızın gecikmesinin nedeni de denetçileri, yardımcı komisyonları ve temsilcileri henüz oluşturabilmemizdir. Takdir edersiniz ki, bölgemiz çok geniş bir coğrafyayı kapsamaktadır. Ancak; Odamız için herhangi bir şeyin nasıl yapılacağı, sürecin nasıl işletileceği ve yetkilerin nasıl paylaştırılacağının kuralları bellidir. Bize düşen görev bunları layıkıyla sağlamaktır.
Mesleğimizin önündeki sorunlar giderek artmakta olup, her gün yeni bir sıkıntıyla karşılaşmaktayız. Türkiye’de eczacılık mesleği uzun yılların birikimiyle oluşmuş büyük sorunlar yaşamaktadır. Bunlar hem eczacıları hem de eczacılık hizmeti alıcısı olan hastalarımızı etkilemektedir. Sağlık hizmeti sunumunda odak noktasının insan olması elimizi güçsüzleştirmekte ve ülkemizde sadece günü kurtarmaya yönelik politikalar eczacılarımızı meslekleri konusunda karamsar yapmaktadır.
Çağımız bilgi çağıdır. Bilgi önemlidir, hemen cevap verir. Ancak bilinç ise çok daha önemlidir, hemen sorgular. Yanlışlar karşısında en etkili silah akıldır. Hele de ortak akılsa daha etkilidir. Bundan dolayı tabanı bilinçli sivil örgütlerin sırtı yere gelmez. Çünkü taban bilinçlenince; üyelerin hepsi, kendini sürecin bir parçası olarak kabul edecek ve beraberce hareket edecektir. Böylece sistemin düzgün işlemesini sağlayacaktır. Biz biliyoruz ki; örgüt bilincinin üst seviyelerde olduğu topluluklarda meslek adına yanlış kararlar alınmaz, alınamaz. Çünkü o yöneticiler her daim tabanı tarafından denetlendiğinin farkındadır ve ona göre hareket ederler. Böylelikle bilinç düzeyini üst seviyelere ulaştıran sivil kuruluşlarda kimlik bunalımı da yaşanmaz. Bu da sürekli gelişen, üstüne koyan, sorunların üzerine dev adımlarla yürüyen bir yapıyı oluşturur.
Yeni dönemde en önemli hedefimiz; 526 üyemizle kaynaşmak ve bütünleşmektir. Üyelerimizin Odamız ile temasını azami seviyeye çıkarmayı ve meslektaşlarımız arasındaki birlik ve beraberliği sağlamayı kutsal bir görev saymaktayız. Genç meslektaşlarımıza çok önem veriyor, onların fikirlerinden ve yüksek enerjilerinden faydalanmayı, onlara tecrübelerimizi aktarmayı planlıyoruz. Bu bütünleşmeyi başarabilirsek geçmiş ve gelecek arasında kuvvetli bir köprü oluşturup gücümüze güç katarız. Bu güç ne kadar artarsa taleplerimiz de o oranda kabul görür.
Süreci işletirken dostluklara da çok önem vereceğiz. Dostluk ancak iyi insanlar arasında gerçekleşebilir. İyilik, dostluğun en gerekli niteliğidir ve iyi olmayan insanlar dost olamazlar. Dostluk birliği; sadakati, anlaşmayı ve akılcılığı da gerektirir. Bu akılcılık sevgi tabanında filizlenen bir akılcılıktır. Sevgi ancak sevgi ile değişebilir. Sevgiyi öğretmenin yolu da sevmektir. Trabzon Eczacı Odası olarak bizler hazırız. Kendi bölgemizde birlik ve beraberliğimizi en üst seviyeye ulaştırıp, bütünleşerek diğer bölgelere de örnek ve öncü olmak hedefimizdir. Dolayısıyla her üyemize tarihsel bir görev düşmektedir. Eğer bunu başarabilirsek, Türk Eczacıları Birliği’nin gideceği yolu da açmış ve aydınlatmış oluruz.     
Saygılarımla,