KAMUOYUNA

İlaç Takip Sistemi 16 Mayıs 2010 tarihinde sektörün tüm bileşenlerinin haklı çekinceleri yok sayılarak devreye alınmış ve beklenildiği gibi provizyon sistemleri çökmüş, hastalar mağdur olmuş insanlarımız ilaca ulaşmakta ciddi sıkıntılar yaşamıştır.  

            Sağlık alanında yaşanan bu kaosu değerlendiren yetkililer hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam etmiş ve gece saatlerinde sorun yok mesajı yayınlamışlardır.  Bugün  itibariyle  oluşan  kaosun  temel  nedenleri, ilaç firmalarının  konuya  olan  duyarsızlıkları, Çalışma  Bakanlığı  ile  Sağlık  Bakanlığı  arasında  yaşanan  iletişimsizlik, siyasetçi   ve  bürokratların  sorunları  buyrukla  çözme  yaklaşımlarıdır. Gerçek olan şudur ki, 17 Mayıs 2010 tarihinde kamuoyu suçlu kim diye isyan etmiş, SGK ve Sağlık Bakanlığının yetkilileri yayımladıkları ortak deklarasyon ile bu soruya cevap vererek sorumluluğu kabul etmişlerdir. Ardından uygulamada görülen aksaklıklar üzerine sistemde bir takım değişikliklere gidilmiş sonuç olarak 17 Mayıs 2010 tarihinde son günlerin moda deyimi ile “çakma” bir ilaç takip sistemi oluşturulmuştur.

            Sosyal Güvenlik Kurumunun ilaç provizyon  sisteminin (Medula)  ve  Sağlık  Bakanlığı’nın  İlaç  Takip  Sisteminin çalışmamasından dolayı  ortaya  çıkan  hasta  mağduriyetinin  sorumlusu    hiçbir  şekilde   eczacılar  değildir. Buna  rağmen,  hasta  sağlığının öneminin bilincinde olan meslektaşlarımız  ilaç  hizmetini  aksatmamak  için fedakarca  mücadele  etmeye devam etmektedirler. Ancak şunu açıkça  ifade  etmek  isteriz  ki,   hiçkimse de bizlerden sisteme  kaydedemediğimiz  ilaçları  herhangi  bir  garanti  olmadan  Sosyal  Güvenlik  Kurumuna  hibe  etmemizi   beklememelidir. Trabzon Eczacı Odası üyeleri karekodu olmayan, geçici karekodu olup karekod okuyucular tarafından okunamayan,   karekodu veya geçici karekodu olan ancak sistemde İTS kaydı olmadığı tespit  edilen     ilaçları  28 Mayıs  2010  tarihinde  depolara  iade  edeceklerdir. Bahsi geçen ilaçlardaki sorunların giderilmesi  tamamen kamu otoritesi ve ilaç firmalarının  sorumluluğunda  olup, bu  konuda  üyelerimizin  herhangi  bir  yükümlülüğü  bulunmamaktadır.

                Sonuç olarak; taraflardan beklentimiz kamuoyuna yapılan açıklamalarda yer alan “işbirliği” ifadesinin söylemde kalmaması, durum  tespitlerine derhal son  verilmesi ve en  kısa  zamanda    gerçekçi çözümlerin hayata geçirilmesidir. 

                                                                                                         

Ecz.Sabih Tekin ÇAĞLAR

Trabzon Eczacı Odası Başkanı